Türk demokrasi tarihine kazınan bir kara leke olan 28 Şubat postmodern darbenin etkileri, üzerinden 26 yıl geçmiş olsa da hala izlerini taşıyor. Bu karanlık günlerin unutulması mümkün olmasa da, belki de zamanla silindiği düşünülen bu olayın etkileri hala hissediliyor. Peki, 28 Şubat nasıl bir dönemdi ve nasıl bir darbe süreciydi? Detaylandıralım:

Gözden kaçırmayın

IDEAS Uluslararası Savunma Fuarı ve Semineri Pakistan'da GerçekleştiIDEAS Uluslararası Savunma Fuarı ve Semineri Pakistan'da Gerçekleşti

Türk demokrasi tarihine kazınan bir kara leke olan 28 Şubat postmodern darbenin etkileri, üzerinden 26 yıl geçmiş olsa da hala izlerini taşıyor. Bu karanlık günlerin unutulması mümkün olmasa da, belki de zamanla silindiği düşünülen bu olayın etkileri hala hissediliyor. Peki, 28 Şubat nasıl bir dönemdi ve nasıl bir darbe süreciydi? Detaylandıralım:

28 Şubat 1997 tarihinde, Türk siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilen bir olay yaşandı. Sivil-asker bürokrasisi tarafından gerçekleştirilen bu 'postmodern darbe'; dönemin hükümetine ve seçilmiş Cumhurbaşkanına baskı yaparak Türkiye'nin siyasi yapısında büyük bir değişime sebep oldu. Darbenin arkasındaki sebepler arasında laiklik ilkesinin korunması, İslami unsurların etkisini kısıtlama ve Türkiye'deki siyasi istikrarsızlıktan kaynaklı endişeler yer alıyordu.

Darbe süreci, o dönemde Türkiye'de popüler olan muhtıra mekanizması üzerinden gerçekleştirildi. Muhtıra, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin siyasi otoritelere yönelik uyarı ve telkinlerini içeren bir bildiridir. 28 Şubat darbesinde ise bu muhtıra mekanizması istismar edilerek, siyasi liderlere yönelik baskı ve tehditler yapıldı. Özellikle o dönemde İslami geleneğe sahip olan hükümet üyeleri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, kurulan 'müsvedde hükümet' şeklinde adlandırılan uyumsuz bir hükümet tarafından istifaya zorlandı.

Özellikle medya desteğiyle desteklenen 28 Şubat süreci, toplumsal kutuplaşmayı da beraberinde getirdi. İslami kesimler hedef alınırken, daha laik düşüncelere sahip olan kesimler ise bu darbeyi bir 'kurtuluş' olarak görmekteydi. Ancak olayların gerçek yüzü zamanla ortaya çıktı ve 28 Şubat'ın siyasi bir darbe olduğu açıkça ortaya kondu.

Türkiye, 28 Şubat sürecinden sonra siyasi istikrarını kaybetti ve yıllar boyunca bu sürecin izlerini silmeye çalıştı. Ancak, darbenin etkileri hala günümüzde yaşanmaktadır. 28 Şubat süreciyle birlikte Türk demokrasisi yara aldı ve toplum arasındaki güvensizlik arttı. Bu darbe, siyasi aktörlerin üzerinde bir baskı oluşturarak, demokratik sürecin işleyişini zedeleme etkisine sahipti.

Bugün ise Türkiye, demokratikleşme sürecinde ilerleme kaydetmeye çalışsa da, 28 Şubat darbesinin etkilerini tamamen silmek için daha çok adım atması gerekiyor. Demokrasiye olan inancın tesis edilmesi, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirecek adımlar atılması ve insan haklarına saygı gösterilmesi, 28 Şubat sonrası sürecin tamamlanması için önem arz etmektedir.

Türk demokrasi tarihinde kara bir leke olarak kalan 28 Şubat postmodern darbesi, hala taze bir acı olarak toplumun belleğinde yer almaktadır. Ancak, bu karanlık dönem üzerinden geçen yıllar, Türkiye'nin demokratikleşme yolunda ilerlemesine de katkı sağlamıştır. Unutulmamalıdır ki, geçmişin hatalarından ders almak ve demokrasiye olan inancı asla kaybetmemek, ilerlemek için önemli adımlardır.