Loch Ness Canavarı

-

Gözden kaçırmayın

Yeni Bir Ada: Surtsey

Nisan 1933'te, Loch Ness Canavarı'nın efsanesi ilk büyük tarihsel gözlemle yeşermiştir. Bu İskoç gölü sularında bir yaratığın yaşadığına dair hikayeler Orta Çağ'a kadar uzanıyordu, ancak bu olayla birlikte "Nessie" olarak sevimli bir şekilde adlandırılan canavar, büyük bir kitle fenomenine dönüştü. Bu, çeşitli tanıkların Loch Ness'te saklanan bir varlığı gördüklerini iddia etmeleriyle başlayan bir dizi gözlemlemeyi başlattı.

Zamanla, efsane giderek daha da güçlendi. Meşhur "cerrahın fotoğrafı" gibi sözde görüntüler, kalitesi sorgulanan videolar ve kaymalar, hatta sahtekarlıklar bile Loch Ness Canavarı'nı bir turist cazibe merkezi haline getirdi. Bu, uluslararası bir fenomene dönüştü ve mito ile gerçeğin karıştığı, sonsuza dek bir gizem olarak kalmaya mahkum bir konu haline geldi.

On yıllar boyunca, Loch Ness İnceleme Bürosu veya Deepscan gibi bilimsel keşifler, Nessie'nin varlığına dair kanıt arayışına giriştiler, ancak her zaman çıkmaz sokaklara ulaştılar. Basının 1930'lardan beri tarif ettiği gibi bir tarih öncesi yaratığın Loch Ness'i mesken tuttuğu düşüncesini reddetmelerine rağmen, bilim camiası uzun süre bu hikayelerle bağlantıyı kabul etmeyerek son sözü söylemek istedi.

2018 yılında, Yeni Zelanda'daki Otago Üniversitesi'nden bilim insanları, Loch Ness gizemi üzerine yapılan en kapsamlı araştırmayı gerçekleştireceklerini duyurdular. Amacı, göldeki mevcut hayvanların DNA'sını incelemekti. Nessie oradaysa, onu bulacaklardı. İşte Loch Ness Canavarı'nın efsanesinin hikayesi.